Yazılım geliştiriciler olarak bazen “Bugün neden hiç ilerleyemedim?” diye düşünürüz. Saatlerce bilgisayarın başında olsak da verim alamadığımız günler mutlaka olur. İşte bu durumun ardında genellikle farkında olmadığımız ama üretkenliğimizi yavaş yavaş tüketen “sessiz katiller” vardır.
Bugün bunları konuşalım. Çünkü üretkenlik sadece kod yazma hızı değil, aynı zamanda işten aldığımız keyif, motivasyon ve mental sağlığımızla da yakından ilgili.
Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
1. Kesintiler ve Dikkat Dağınıklığı — Odak Hırsızları
Neden bu kadar büyük bir sorun?
Bir araştırmaya göre, ortalama bir çalışan, çalışma sırasında yaklaşık 300 kez dikkatinin dağıldığını ve her seferinde yeniden odaklanmak için ortalama 23 dakika harcadığını biliyor muydunuz? Biz yazılımcılar için bu sayı daha da yüksek olabilir, çünkü kod yazarken odaklanmak zordur, ara verince kaybolmak an meselesidir.
Bir gün boyunca gelen e-posta, Slack mesajları, anlık toplantılar ve hatta yan ofisten gelen sohbet sesleri, üretkenliği ciddi şekilde baltalar.
Örnek
Diyelim ki bir backend geliştiricisi olarak REST API yazıyorsunuz. Derinlemesine düşünmeniz gerekiyor. Ama sürekli telefonunuza Slack bildirimi geliyor, ekranınızda e-posta uyarısı çıkıyor. Her seferinde kod satırlarını tekrar anlamaya çalışıyorsunuz. Bu durumda gün sonunda ne kadar iş yaptığınız azalır.
Ne yapabiliriz?
- Bildirimleri kapat, çalışma blokları oluştur: Örneğin, sabah 9–11 arası “derin çalışma” zamanı. Bu saatlerde bildirimleri sessize alın, sosyal medyaya bakmayın.
- Pomodoro tekniği kullanın: 25 dakika tam odaklan, 5 dakika mola ver. Bu yöntem, beyninizi dinlendirmek için çok faydalı.
- Çalışma ortamını optimize et: Eğer mümkünse, sessiz bir oda ya da kulaklık kullan. Gürültü engellemek için beyaz gürültü veya hafif müzik iyi gelir.
2. Belirsiz veya Eksik Gereksinimler — Kafası Karışık Kodcu
Bu ne kadar can yakar?
McKinsey & Company’nin yaptığı bir araştırmada, proje başarısızlıklarının %70’inin kötü gereksinim yönetimindenkaynaklandığı ortaya konmuş. Gereksinimler net değilse, kodu defalarca elden geçirir, yanlış yaparız. Bu da zaman kaybı ve stres demek.
Örnek
Bir startup’ta çalıştığınızı varsayalım, müşteri de sürekli olarak özellik değiştirsin. Kod yazdıkça yeni talepler gelsin. Sonuç ne olur sizce? Evet, bitmeyen revizyonlar ve hep “Acaba bu tam istediği gibi mi?” endişesi…
Çözüm önerileri
- Gereksinimleri yazılı ve net hale getir: Kim ne istedi, ne yapacak, ne zaman teslim edecek? Bunlar açık olmalı.
- Küçük parçalar halinde ilerle: Büyük iş paketlerini küçük user story’lere böl. Böylece hem hata payı azalır, hem ilerleme daha görünür olur.
- Sürekli iletişim: Takım ve müşteri/iş birimleri ile haftalık veya günlük toplantılar yap, anlık soruları çöz.
3. Yetersiz veya Karmaşık Araçlar — Teknoloji Engelleri
Ne kadar zaman kaybediyoruz?
Stack Overflow’un 2023 geliştirici raporuna göre, geliştiricilerin %45’i kullandıkları araçların verimliliklerini düşürdüğünü söylüyor. Karmaşık IDE’ler, ağır versiyon kontrol sistemleri, uyumsuz eklentiler… Bunlar hep can sıkıyor.
Örnek
Bir arkadaşım Visual Studio Code’un fazladan eklentiler yükleyince bilgisayarını yavaşlattığını, kod açmanın bile zorlaştığını anlatmıştı. Durum böyle olunca yazmaya odaklanmak zorlaşıyor diye anlatmıştı.Ben de çok fazla değişik eklenti seven biri olarak hemen kendi listemi kontrol etmiştim. Neyse ki ben de konu kabul edilebilir düzeyde. Belki sen de kendi kullandığın eklentileri kontrol edersin.
Çözüm Önerileri
- Basit ve etkili araçlar seç: Karmaşadan uzak dur, ihtiyaçlarını karşılayan hafif uygulamalar kullan.
- Araçları öğrenmek için zaman ayır: Yeni bir IDE veya framework kullanıyorsan mutlaka küçük eğitimler yap.
- Otomasyon yap: Testleri, derlemeyi ve deploy’u otomatikleştir. Tekrarlayan işleri azalt.
4. Tekrarlayan Kodlama Hataları ve Düzeltmeler — Sonsuz Döngü
Neden bu kadar sinir bozucu?
Kod yazarken hata yapmak doğaldır ama sürekli aynı hataları tekrarlamak motivasyonu öldürür. Bir hata yüzünden bütün günü harcayanlar, “Acaba ben yeterince iyi miyim?” diye düşünür.
Örnek
Diyelim ki unit test yazmak konusunda zayıfsınız ve yazdığınız kod defalarca testten geçmiyor. Her seferinde hataları bulup düzeltmek zamanınızı alıyor ve moral bozuyor.
Çözüm Önerileri
- Kod gözden geçirme: Eğer bir takım üyesi olarak çalışıyorsan takımdaki diğer geliştiricilerle kodunuzu kontrol et. Farklı bakış açıları hataları azaltır.
- Test yazmayı alışkanlık haline getir: Unit test ve entegrasyon testleri hayat kurtarır.
- Temiz kod prensiplerini öğren: Kod okunabilir ve anlaşılır olursa, hata yapmak zorlaşır.
5. Fiziksel ve Zihinsel Yorgunluk — İnsan Faktörü
Ne kadar önemli?
Stanford Üniversitesi’nin 2019’da yaptığı çalışma, yorgunluk ve uykusuzluğun karar verme ve problem çözme yetisini %40’a varan oranda azalttığınıgösteriyor. Yazılımda bu, kod hataları, yavaş ilerleme ve tükenmişlik demek.
Örnek
Kendinizi sabah kahveniz olmadan bile açamayan, akşam eve yorgun argın gelip kod satırlarına odaklanamayan biri olarak düşünün. Böyle günlerde hata yapmak ve verim almak neredeyse imkânsız.
Çözüm Önerileri
- Yeterince uyuyun: Günde 7–8 saat kaliteli uyku şart.
- Egzersiz yapın: Kısa yürüyüşler bile zihni açar.
- Düzenli molalar verin: Ara sıra gözlerinizi ekrandan uzaklaştırın, derin nefes alın.
- Mental sağlığınıza dikkat edin: Stres ve tükenmişlik hissettiğinizde destek alın, gerekirse profesyonel yardım.
Ünlü Yazılımcıların Üretkenlik Önerileri
“En verimli yazılım geliştiriciler, sabit bir çalışma rutini kuranlardır. Odaklanmak, dış dünyadan kopup kodla baş başa kalmak anlamına gelir.”
— Martin Fowler (Yazılım Mimarı)
“Bir projede başarısızlığın en büyük nedeni iletişim eksikliğidir. Gereksinimler net değilse, kodunuz ne kadar iyi olursa olsun işe yaramaz.”
— Kent Beck (Extreme Programming’in öncüsü)
Sonuç olarak yazılım geliştirmek sadece teknik bilgi değil; iyi bir ortam, doğru alışkanlıklar ve sağlıklı bir zihinle mümkün olur. Bu sessiz katillerin farkına varıp onlardan kurtulduğunuzda, üretkenliğiniz artacak, işinizden aldığınız keyif yükselecek.
Unutmayın, iyi yazılımcı olmak için çok çalışmak kadar akıllıca çalışmak da çok önemli.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Diğer içeriklerimden haberdar olmak için abone olmayı ve bu yazıyı beğendiysen alkışlamayı unutmayın.
Teşekkürler.
Selin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder